Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BEYİN GÖÇÜ !

Beyin göçünü önlemek söylemlerinin modası geçmiştir. Çünkü imkanları daha çok olan ülkelere, yüksek verimle çalışabilmek için giden, bu yetenekli insanlarımızın,bize dönme ihtimalleri her zaman vardır .Kaldı ki dışarıya giden beyin gücümüzden kat kat fazlası ülkemizde mevcut olduğu halde, yetenekli insanlarımızı ortaya çıkartıp, ellerinden tutmuyoruz. Yani bir BEYİN EROZYONU meselemiz var. Yetenekli insanların her türlü gereksinimlerini karşılayacak yapılanmalara gitmiyoruz. Tübitak, kobiler, teknoparklar v.s. hepsi de kurulmuş düzenleri olanları, zengin olanları destekleyen yapılanmalardır. Siz Türkiye de hiç duydunuz mu; başarılı fakat maddi gücü sınırlı bir mucide veya mühendise, gel arkadaş bütün ihtiyaçlarını ben karşılıyorum ,sen bu ülke için beyin gücünü ortaya koy diyen bir KURUM. Türkiye de yok. ABD veya İsrail de var. Onlarla bizim aramız daki kalkınmışlık farkının ana teması budur. Hepimiz bunun farkındayız diyeceksiniz. O halde neden harekete geçmiyoruz sor

TÜRK SAVUNMA SANAYİ

M.Ö. 209 da Motun tarafından kurulduğunu kabul ettiğimiz Türk ordusunun tarihini M.Ö. 3000-1000 yılları arasında varlıklarını sürdüren Ti-lere ( Türklerin atası)  kadar indirmek mümkün. Eski Türklerde eli silah tutan herkes ordunun doğal bir parçası. Belki de bu yüzden binlerce yıllık kökleri olan Türk ordusuna genetik anlamda bağlılığımız, vefa borcumuz, sevgimiz var. Bu tarihsel gerçeklerin oluşturduğu eksende Güçlü bir ülke ve savunma sanayisi, Pentagon gibi yapılanmış bir ‘’Türk Savunma Bakanlığı +Türk Silahlı Kuvvetleri ‘’ gibi toplumsal beklentilerimizin olması kaçınılmaz bir süreç. Bu İdealler, sanıldığının aksine bizi savaş makinesi olmaya değil sorumlu olmaya, güçlü ekonomiye, ileri teknoloji üretmeye sevk edebilir. Dünya tarihinde yaşanan değişimlere de bakarsanız ülkelerin savunma sanayileri evrensel teknolojinin ilerlemesine çok büyük  ivmeler katmışlar, büyük buluşlar ortaya çıkartmışlardır. Savunma sanayiyi, ileri teknoloji üretebilen bir lokomotif olarak kullanabilm

İSTİHBARAT& CASUSLUK faaliyetleri-NSA

                                    İstihbarat ve casusluk, insanlık tarihinin çok önemli zihinsel çalışmalarıdır. Casusluk üstün bir zekâ, estetik duygusu, gelişmiş hayal gücü, ketumiyet, entelektüellik, kapsamlı kültür ve bilgi birikimi, analitik düşünme, cesaret, dürüstlük, sadakat ve zarafeti bir arada taşıyabilenlerin sanatıdır.       Dünyanın en büyük casusluk teşkilatı olan Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı NSA internet sayfasında misyonumuz bölümünde şöyle yazıyor: “...NSA, sinyal istihbaratı ile haberleşme güvenliği  için her koşul altında  ABD halkının çıkarları uğruna istihbari bilgi toplar ve ağ üzerinde operasyonlar  yaparak milleti için kesin bilgi üstünlüğü sağlar. Ulusal yemin bölümünde ise,  NSA çalışanları her şeyden önce ve sonra daima Amerikalıdır . Her çalışan, Anayasa’yı ve ABD’yi, iç ve dış bütün düşmanlarına karşı desteklemeye, korumaya yemin etmiştir.”     Yazının ilerleyen bölümlerinde uluslararası ilişkilere yön veren NSA, CIA, MOSSAD,eski KGB , MI6 gib